ÜNSİ HASAN EFENDİ HAZRETLERİ

İstanbul

(d.? / ö.1728)

Karabaş Veli Hazretleri'nin halifelerinden bir zat olup, Taşköprülüdür. İstanbul'a gelip tedris ve irşad ile meşgul olmuştur. 1136 (m.1728) yılında ve­fat etmiş, Bab-ı Ali yakınında, Salkımsöğüt'te Aydınoğlu Dergâhı’na defnolunmuştur. İlahilerini içeren küçük bir Divan'ı ile "Sırr-ı Ehadiyyet" adında bir risa­lesi vardır. Halifelerinden olup 1175 (m.1761) yılında vefat ederek adı geçen dergâha defnedilen İstanbullu İbrahim Hass'ın da bin bir ilahiyi ihtiva eden Divan'ı ve evliya menkıbelerini içeren 'Tezkiretü'l-Has" ve Ünsî Hasan Efendi Hazretleri'nin arifane sözlerini içeren "Kelâm-ı Aziz" ve daha başka eserleri de bulunmaktadır. Bu eserlerden hiçbiri basılmamıştır. Ünsî Hasan Efendi Hazretleri, önce Bayramiyye yolu büyüklerinden olan babası Receb Efendi'den okudu. Henüz yirmi yaşında iken Ayasofya Camii'nde ders okutmaya başladı. Halvetiyye tarikatına girmesini, âlim bir zat olan hemşerisi Ali Efendi şöyle anlatıyor: "Eski Valide Dergâhı’nda hem şehrimiz Şeyh Karabaş Ali Efendi adında bir zat vardır" dedi ve onun faziletlerini anlattı. Fakat ben gidip onunla görüş­medim. Sonra Ünsî Hasan Efendi'nin medresedeki odasına vardım. Sık sık gelir, onu ziyaret ederdim. Bu sefer ona: "Ey Hasan Efendi! Üsküdar'a Kastamonu'dan bir zat gelmiş. İlim ve ir­fan sahibi imiş. Nefsin isteklerini yapmayıp, istemediklerini yapan bir zat olup, hal ve tasavvuf sahibi olduğunu öğrendim. Adına Karabaş Ali Efendi diyorlar. Çok eserler yazmış. Gel ona gidip görüşelim" dedim. Hasan Efendi teklifimi kabul etti. Üsküdar'a geçip Valide Atik Dergâhı’na geldik. Ali Efendi'yi ziya­ret için içeri girdik. Karabaş Ali Efendi, bizi görür görmez Ünsî Hasan Efendi'ye hitap ederek: "Hasan Efendi! Çoktan beri senin yolunu gözlüyorum. Çok şükür şimdi seni görmek nasip oldu" buyurdu ve yanında bulunan bir kişiye: "Osman Efendi, sana söylediklerim bunlardır" diyerek Hasan Efendi'ye daha başka iltifatlarda da bulundu. Bundan sonra özel görüşmeler yapıldı ve Hasan Efendi Ali Efendi'ye intisap etti. Ünsî Hasan Efendi, 1664 yılında Hocası Karabaş Ali Efendi Hazretleri'nden icazet alıp sülûkünu tamamlamış oldu. Hocası Karabaş Ali Hazretleri "Sen İstanbul yakasına var. Her nerede dilersen orada ikamet et. Allahü Teala'nın kullarını irşad eyle" buyurdu. Ona ayrıca dualar etti. 1685 yılında hacca giderken, Karabaş Ali Efendi müritlerine: "Ben hacca gidiyorum. Yerime Ünsî Hasan Efendi'yi bıraktım. Meselele­rinizi ona götürün" deyip ayrıldı. Bundan sonra Ali Efendi'nin talebeleri de Ünsî Hasan Efendi Hazretleri'nin etrafında toplandılar. Ünsî Hasan Efendi, yıllarca Acemağa Camii'nde vaaz ve sohbetlerine devam etti. Bu caminin yıkıntıları halen Zeynep Sultan Camii'nin üst tarafındadır. Ünsî Hasan Efendi Hazretleri'nin yetiştirdiği halifelerden bazıları şunlar­dır:

Hacı İbrahim Efendi,

Tatar Selim Efendi,

Kastamonulu Mustafa Efendi,

Abdullah Kefevî,

Üsküdarlı Ahmed Efendi,

Giritli Ahmed Efendi,

Çekmeceli Ahmed Hilmi,

Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.