Veysel Karani Hazretleri

Siirt

(d.? / ö.657)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında yaşamış büyük velidir. Adı Üveys b. Amir el-Karnî'dir. Yemen'in Karn köyünde doğdu. Doğum tarihi kesin ola­rak bilinmemektedir. Hicri 37 (m.657) yılında şehit edildi. Peygamber Efendimiz'in sağlığında Müslüman oldu. Fakat kendisini görmediği için sahabi ola­madı. Kendisi Tabiîn denilen bahtiyar grubun en yücelerindendir. Hazreti Ömer'in halifeliğinde Medine'ye geldi. Çok ilgi ve saygı gördü. Önceleri kendi memleketi olan Yemen'de yaşadı. Daha sonra Basra'ya gitti. Yemen'de iken deve güderdi. Hasta ve âmâ annesinden başka kimsesi yoktu. Annesine son derece bağlı idi. Her türlü hizmetini yerine getirirdi. Allah Rasulü'nün aşkıyla yanar tutuşurdu. Rasulüllah Efendimiz onun hakkında: "Üveys Karnî, ihsan ve iyilikte Tabiîn'in hayırlısıdır" buyurdular. Rasulüllah Efendimiz, zaman zaman yüzünü Yemen tarafına döner ve:  "Yemen tarafından rahmet rüzgârı estiğini duyuyorum" buyururdu. Peygamber Efendimiz'in Veysel Karanî Hazretleri'ne hediye ettiği Hırka-i Şerif, Sultan Abdülmecid tarafından Fatih semtinde yaptırılan camide ko­runmaktadır. Veysel Karanî Hazretleri Mekke'de haccedip oradan Medine'ye gidince: "İşte Rasulüllah'ın türbesi burasıdır" diye kendisine gösterildi. Derhal kendinden geçerek yere düştü ve bayıldı. Ayrılınca: "Beni buradan götürün. Rasulüllah Efendimiz'in medfun bulunduğu bir beldede benim için yaşamanın tadı olmaz" buyurdu. Veysel Karanî Hazretleri'ne Peygamber Efendimiz tarafından hediye edilen Hırka-i Şerif, Van civarında İrisan beylerine kadar gelmiş ve 1618 yılın­da, Osmanlı padişahlarından Sultan II. Osman Han'a getirilip hediye edilmiştir. İşte Ramazan aylarında her yıl ziyarete açılan hırka bu hırkadır. Veysel Karanî Hazretleri ile ilgili menkıbeler anlatılmaktadır. Bunlardan birisi şöyledir: "Veysel Karanî Hazretleri'ne, şuracıkta bir adam var. Otuz yıldır bir me­zar kazdı, kefenini giydi, o kabrin başında oturmuş, ağlar. Gecesi gündüzü yok" dediler. Hazret: "Beni onun yanına götürün" dedi. Veysel Karanî Hazretleri'ni o adamın yanına götürdüler. Sararmış solmuş, ağlamaktan mecali kalmamış bir halde idi. O kişiye: "Ey kişi! Bu kabir ve kefen, seni otuz yıldır Allah'tan alıkoydu. Sen Al­lah'ı düşünecek, zikredecek yerde, hep kefeni ve kabri düşündün" buyurdu. O kişi, onun nuru ile o tehlikeyi kendisinde gördü. Feryat ederek kabre düşüp can verdi." Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Ziyaret köyünde Veysel Karanî Hazretle­ri'ne mal edilen bir cami ve türbe vardır. Bu türbeye uzaktan yakından akın akın ziyaretçi gelmektedir. Burasının kabir olmayıp ona ait bir makam olduğu kesindir. Makamlar, toplumun sevgisini kazanmış maneviyat büyüklerinin bir vesile ile bir kişi veya cemaate kendilerini gösterdikleri mübarek yerlerdir. Bu bakımdan bu makam da saygıdeğerdir.

Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek eylesin. Bizleri de şefaatine la­yık kılsın.