Muhammed Kadri Hazîn Efendi Hazretleri

Şırnak

(d.1898 / ö.1961)

Anadolu'nun manevî zenginliği olan velilerdendir. 1316 (m.1898) yılında Cizre'de doğdu. Babasının adı, Seyyid Haşim'dir. Seyyittir. Zahir ve bâtın ilimlerini babasından ve dedesinden tahsil etti. Küçük yaşta babasını kaybetti. O sırada evlerine Abdülkadir Geylanî Hazretleri'nin geldiğini gördü. Ona: "Oğlum ne merak ediyorsun? Baban, Rabbinin davetini kabul ederek git­ti. İşte her hususta babanım. Maddî ve manevî hiçbir şeyden endişe etme" bu­yurdu. Muhammed Hazin, zahir ilimlerini Molla Abdurrahman'dan tamamladı. Bundan sonra Şeyh Muhammed Said'in sohbetlerine devam etti. Bu zattan hi­lafet alarak velayet mertebelerinin en yüce noktalarına erişti. Bundan sonra Cizre'de taliplerine ilim ve feyiz saçmaya başladı. Bu sırada Birinci Cihan Harbi çıktı. İngilizler Cizre'yi işgal etmek üzere iken halkın bir kısmı silahla­nıp dağlara çıktı. Bir kısmı da hicret hazırlıklarına başladı. Muhammed Hazîn Hazretleri kimsenin bir yere gitmemesini, endişeye de kapılmamalarını öğütledi. Fakat sabah olunca İngiliz ordusu Cizre'ye hareket etti. O sırada Londra'dan gelen yıldırım bir telgrafla: "Hudud, Hizil Irmağı'dır. Irmağı geçmişsen de ilerlemeden hemen dön!" emri geldi. İngiliz komutanı Cizre'ye girmeden geri döndü. Şeytana tapan Yezidilerden biri Müslüman olup, Muhammed Kadri Hazîn'in talebesi olmuştu. Bir gün Cizre'den köyüne giderken yolda yağmura ya­kalandı. Müthiş şimşek çakıyor ve yıldırım düşüyordu. Bir ara yıldırımın, çok yakınlarında parladığını fark etti. Korkusundan hemen bir kayanın yanına si­perlendi. Birkaç gün sonra Cizre'ye gidip Muhammed Kadri Hazîn Hazretle­ri'ni ziyareti sırasında, bu konu açılmamışken, Muhammed Kadri Hazîn Haz­retleri, onun inancının kuvvetlenmesi için: "Geçen gün köyüne giderken şimşekten çok mu korktun da bir kayanın altına girdin?" diye sordu. Talip: "Evet, bizim oralarda çok yıldırım düşer. Fakat o günkü gibi korkulu bir günü ömrümde geçilmedim" dedi. Bunun üzerine Muhammed Kadri Hazîn Hazretleri: "Şayet ben yıldırıma teveccüh etmeseydim, yıldırım üzerine düşecekti. Allahü Teala'nın izniyle nazarım yıldırımın hedefini değiştirdi" buyurdu. Muhammed Kadri Hazîn Hazretleri, ömrünün sonuna doğru hastalandı. Kendisini uzaklardan görmeye gelen talebelerine: "Bu son görüşmemizdir. Allahü Teala'nın veli kulları ahirette intikal edin­ce, sermayelerini de beraberlerinde götürürler. Kalbînizdeki nur ve zikre sebep biziz. Onun için fazla çalışırsanız, kalbinizin manevî sermayesi artar" buyurdu. 1961 yılı Kasım ayının on ikinci günü 63 yaşındayken vefat etti. Kalaba­lık bir cemaat tarafından kılınan cenaze namazından sonra, Cezra'da, Nuh Aleyhisselam’ın makamı denilen türbenin ayak tarafına defnedildi.

Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.