Salih Sıbkî Hazretleri

Şırnak

(d.? / ö.1852)

Bitlis velilerindendir. Aslen Bitlislidir. Doğum tarihi bilinmemektedir. 1269 (m.1852) yılında Cizre'nin Buhtan Dağı köylerinden Basret'te vefat etti. Türbesi bu köyde bulunmaktadır. Büyük velilerden Şeyh Halid Cezerî Hazretleri'nin sohbetlerinde yetişti. Bu mürşidinin ikamet ettiği Basret köyüne gidip ondan zahir ve bâtın ilimleri öğrenip, halifesi oldu. Mürşidinin vasiyeti gereği olarak, vefatından sonra Basret köyünde irşad hizmetlerini sürdürdü. Kendisinin pek çok kerameti görüldü. Cinler de onun sohbetinden yarar­lanmak için huzurunda toplanırlardı. Buhtan Emiri Bedir Han'ın oğullarından biri ölmüştü. Talebelerinden bir kısmı ile birlikte Bedir Han'a taziyeye gittiler. Talebeleri yolda Emire: "Allah ecrini artırsın, sabırlar versin" gibi şeyler söylenmesi için aralarında konuştular. Bedir Han onların geldiğini duyunca adamları ile birlikte kar­şılamaya çıktı. Şehir dışında karşılayıp, Şeyh Salih Sıbkî Hazretleri'nin elini öptü. Atının üzengisinden tutup arkasından yürüdü. Şehre girdikle oturdukları mecliste emirler ve halk toplandı. Saygı ile huzurunda oturdular. Bedir Han'a oğlunun vefatından dolayı "Başın sağ olsun" derken Emir'e, sanki bir talebesi­ne hitap eder gibi: "Allah ecrini artırsın ey Emir! Oğlunun vefatını duyunca çok sevindim. İnşallah diğer oğullarının büyüğü küçüğü de ölür. Yaşarlarsa senin gibi zalim olurlar." Bu sözleri söyleyince mecliste bulunanlar ve talebeleri, Emir Bedir Han'ın zalim bir kimse olduğunu bildikleri için kızıp, ona zarar vermesinden çok korktular. Fakat Emir Bedir Han çok kızmasına rağmen bir şey diyemedi. Ancak kendi kendine "Ben bu zatı bir tecrübe edeyim. Eğer gerçekten veli bir zat ise, ona talebe olurum. Öyle değilse şiddetli bir ceza vereyim" dedi. Şeyh Salih Sıbkî Hazretleri köyüne döndükten sonra, Emir, adamlarından birine helal malından kırk mecidiye para verdi. Bu paraların arasına da haram bir miktar para karıştırdı. "Eğer bu haram parayı ayırmadan hepsini alırsa o veli değildir" diyerek gönderdi. Emir'in adamı Basret Köyüne varıp, paralan Şeyh Salih Sıbkî Hazretleri'ne verip: "'Bunlar size Emir Bedir Han'ın hediyesidir" diyerek kırk mecidiyeyi önüne koydu. Emir Han'ın helal paralar arasına karıştırdığı haram parayı göste­rerek: "Bunu Emir Han'a götür. Bu para haramdır. Onun helal malından değil­dir." diyerek gelen kimseye geri verdi. Emir'in adamı gelip durumu anlatınca, Emir Bedir Han onun veli bir kimse olduğunu anlayıp, ona âşık oldu. Huzuruna gidip elini öptü. Sadık taliplerinden olup, bir daha kavmine zulmetmeyen, onla­rın haklarını görüp gözeten sadık mü'minlerden oldu. Şeyh Salih Sıbkî Hazretleri'nin Şeyh Yahya adında bir oğlu vardı. Hali­feleri, Şeyhu'l-Hazîn lakabıyla meşhur Şeyh Muhammed Fersafî, Şeyh Muhammed Aynî, Şeyh Muhammed Antabî Hazretleri'dir. Vefatına yakın halifelerinden Şeyh Muhammed Aynî'nin kendisinden sonra yerine geçip, Basret'te kendisine vekâlet etmesini vasiyet etti. Hazretin Basret köyündeki türbesi halen ziyaret yeridir. Türbesine ziyarete gelenlerden edepte kusur edenlerin bir belaya tutuldukları halk arasında söylenmektedir.

Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.