Lâmiî Çelebi Hazretleri
(d.1472 / ö.1531)
Osmanlılar dönemi âlim ve velilerinden bir zat olup, asıl adı Mahmud'dur. Babasının adı Osman'dır. Lamiî Çelebi diye meşhur olmuştur. Bursa'da dünyaya gelmiştir. Zahir ilimlerini o devrin büyük âlimlerinden tahsil etmiş, tasavvuf ilmini de Seyyid Emir Ahmed Buhari Hazretleri'nden almıştır. Soylu bir aileden gelmektedir. Dedesi Nakkaş Ali Paşa'dır. Timur Han onu Semerkand'a götürdü. Bir müddet orada kalan Ali Paşa Bursa'ya döndüğünde Yeşil Cami ve Yeşil Türbe'nin iç nakışlarını yaparak büyük hizmetler yaptı. Lamiî Çelebi'yi annesi Dilşâd Hatun yetiştirdi. Ayrıca devrin büyük âlimlerinden yararlanmasını da temin etti. Lamiî Çelebi, Şeyh Rüstem Halife ile aralarında geçen bir hatırasını şöyle anlatır: "Rüstem Halife, önceleri Zeyniyye tarikatında Hacı Halife'nin talebesi olmuş görünüyorsa da davranışları, onun Uveysilere benzediğini gösteriyordu. O sıralarda gözüme bir ağrı girmişti. Yaptırdığım tedavilerden hiçbirinden bir fayda görememiştim. Rüstem Halife bana dedi ki: "Gençliğimde benim de gözüm ağrımıştı. Senin gibi çeşitli şeylere başvurmuştum. Fakat hiçbiri iyi sonuç vermemişti. Bir gün yolda giderken karşıma biri çıktı. Daha bir şey söylemeden bana: "Evlad! Gözlerinin ağrılarından kurtulmak istiyorsan, müekked sünnetlerin sonundaki rekâtlarda Muavvizeteyn surelerini oku. Allahü Teala'nın izniyle şifa bulursun" dedi. Ben de onun dediği gibi hareket ettim. Hamdolsun ondan sonra bir daha gözlerim ağrımadı. Sizin de öyle yapmanızı tavsiye ederim" dedi. Rüstem Halife'ye: "O yiğit kimdi?" diye sordum. Cevabında: "Hızır Aleyhisselam’dı" dedi. Ben de müekked sünnetlerin son rekâtlarında, Muavvizeteyn (Felak ve Nas) surelerini okudum. Rabbime sonsuz şükürler olsun, göz ağrılarından kurtuldum." Lamiî Çelebi, 1512 yılında dört bin akçelik bir vakıf kurdu. 938 (m.1531) yılında Bursa'da vefat edince, dedesi Nakkaş Ali'nin yaptırdığı mescidin avlusuna defnedildi. Şu sıralarda sadece baş taşı kalan mezarında, girift sülüsle "El-Merhum Şeyh Lamiî bin Osman" yazısı vardır. Birbirinden değerli birçok eser tercüme ve telif etmiştir. Bunlardan bir kısmı İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde bulunmaktadır. Eserlerinin büyük bir kısmı tasavvufla ilgilidir.
Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.