Sarı Saltuk Hazretleri

Bursa

(d.? / ö.?)

Sarı Saltuk, Türk tarihinin efsane şahsiyetlerinin en enteresanlarındandır. Anadolu'nun ve Rumeli'nin ve hatta halen Avrupa topraklarının birçok yerle­rinde ona izafe edilen makamlar bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de İznik'te, Abdülvehhab Gazi tepesine giden yolun üzerindedir. Tamiri yapılmış fethin ilk günlerinin huzurunu veren bir yapıdır. Sarı Saltuk, Türkistanlıdır. Hoca Ahmed Yesevî (k.s.) Hazretleri'nin müridlerindendir. Hocası kendisini: "Saltuk Mehmed, seni diyar-ı Rum'a saldım, var git" diyerek, Anadolu'nun bağrına bir tevhid dinamosu gibi salıvermiştir. Sarı Saltuk'un Anadolu'ya geldiği günler, Anadolu'nun Türk birliğinin sancısını çektiği günlerdir. O günlerde her beylik kendi istiklâlinin sevdasındadır. Sarı Saltuk, bunlar arasında, Kayı Boyu'nun Türk âleminin idaresine li­yakatini görüp destekliyor. Sarı Saltuk, bir Osmanoğlu velisidir artık. O kadar ki, Sarı Saltuk, bizzat mağlup ettiği tekfurlara: "Bizim beyimizdir, onunla sulh yap" diye Osman Gazi'yi takdim etmek­tedir. İşi, gücü Kafkas, Kırım, dünyanın dört bucağını gezip İslamiyet’i yayma­ya uğraşmaktadır. Fakat bu sırada ona en büyük vazifeyi Allah Rasulü (s.a.v.) vermiştir: "'Edirne'nin fethi." Bir gece rüyasında iki Cihan Güneşi'ni gören Hazreti Saltuk, Edirne'nin fethi emrini almıştır. Deyim yerinde ise Sarı Saltuk, rüyada sahabe olmuştur. Onun içindir ki o, rüya gibi bir sahabi hali içinde olmuştur. Küfür diyarını, İslam memleketi haline getirmek için kılıçlanmıştır. Sarı Saltuk'un, İstanbul muhasarası sırasında, Fatih Sultan Mehmed'in rüyasına girdiği ve ona fethi müjdelediği rivayet edilir. Koca Fatih, bir gece rüyasında sarı yağız bir yiğit görmüştür. Elinde İs­tanbul'un anahtarları bulunmaktadır. Edirne'nin asıl fatihi sayılan ve Almanya'da da bir makamı olduğu ve makamının Hıristiyanlarca da mübarek bilindiği söylenen Sarı Saltuk'a, Osmanoğulları büyük bir sevgi ile bağlanmışlardır. Fatih'in bahtsız şehzadesi Sultan Cem, bu sevgiyle, adamlarından Ebu Hazr Rumi'ye bir Saltuknâme yazdırmıştır. Ona bir türbe yapılması düşünülürken Sarı Saltuk, Sultan Bayezıd'ın rü­yasına girerek, kendisinden şanına layık bir türbe yaptırmasını istemiştir. Nite­kim istediği bu türbe ve imaret yapılmıştır.