FEYZULLAH EFENDİ HAZRETLERİ

İstanbul

(d.1805 / ö.1876)

Anadolu velilerinin önde gelenlerindendir. Adı Muhammed b.Ali'dir. Feyzullah lakabı ile meşhur olmuştur. Şimdi Bulgaristan sınırları içinde bulu­nan Silistre'nin Sazlı köyünde 1220 (m.1805) yılında dünyaya gelmiştir. 1293 (m.1876) yılında İstanbul'da vefat etti. Kalabalık bir cemaatle namazı kılın­dıktan sonra Halıcılar semtindeki dergâhına defnedildi. Çocuk denecek yaşlarında davranışları ve dine ilgisiyle dikkat çekti. Yedi yaşında mektebe başladı. En kısa zamanda Kur'an-ı Kerim öğrendi. Genç ya­şında zâhid bir hayat yaşamaya başladı. Bulgaristan'daki yerlerini Ruslar işgal ettikten sonra babası ile birlikte Vidin'e göçtüler. Üç ay sonra burada veba sal­gını başladı. İç kargaşalıklar da bölgeyi çekilmez hale getirdi. Oradan Silistre'ye döndü. İki buçuk yıl kaldıktan sonra tekrar Vidin'e döndüler. Bu sı­rada tahsil hayatını da geliştirdi. Bu sırada kendisine bir mürşid aramaya başladı. Mevlana Halid Bağdadî Hazretleri'nin halifelerinden el-Hâc Hüseyin Vaiz Efendi'nin derslerine devam etti. Emeline kavuşup, tasavvuf neşesini bulmuştu. Bir müddet sonra görevli olarak seyahatlere başladı. İskenderiyye'ye gi­derken yolda hanımı hastalandıysa da daha sonra şifaya kavuştu. Mürşidi Hü­seyin Vaiz Hazretleri'nin vefatı üzerine tekrar mürşid aramaya başladı. Tekrar Anadolu'ya döndü. Konya Bokzır'da bulunan büyük mürşid Muhammed Kudsî Hazretleri'ne gidip ona intisapla bulundu. Bu zattan hilafet aldı. Kendisini irşad için Malatya'ya gönderdi. Bir müddet Malatya'da halkı irşadla meşgul oldu. 1258 (m.1842) yılında hacca gitti. Hac dönüşü Mısır, Beyrut ve Şam'a uğradı. Oradan Halep ve Antakya'ya uğradı. Daha sonra ilk mürşidi Hüseyin Vaiz Hazretleri'nin kabrini ziyaret için Antep'e geçti. Ziyaretten sonra Malat­ya'ya geldi. İkinci mürşidi Muhammed Kudsi Hazretleri'nin kabrini ziyaret için önce Sivas'a, oradan Zile'ye geçti. Sonra da Yozgat üzerinden yoluna de­vam etti. Daha sonra Konya Bozkır'a gelip mürşidini ziyaret etti. Tekrar Ma­latya'ya döndü. Bir müddet Malatya'da kaldıktan sonra ziyaret amacıyla memleketi olan Vidin'e gitti. Üç ay kadar Vidin'de kaldı. Vidin'de bulunduğu sürece irşad hizmetlerinde bulundu. Bundan sonra İstanbul üzerinden tekrar Malatya'ya döndü. O sıralarda Malatya sancağı Harput'a bağlı idi. Harput'ta aleyhinde ba­zı davalar oluşmuştu. Kısa bir süre için Harput'a gitti. Daha sonra da yine Harput'la ilgilenmeye devam etti. Feyzullah Efendi Hazretleri, 1264 (m.1847) yılında irşad için İstanbul'a gitti. Mürşidi Muhammed Kudsî Efendi ona: "İstanbul'un bir köşesinde yerleşip, nice zaman tanınmazsın. Yalnızlık âleminde gizli kalırsın" demişti. İşaret edildiği gibi sekiz yıl İstanbul'da kalıp irşad hizmetlerinde bulundu. İstanbul'da bazı kimseler kendisini kıskandılar ve aleyhinde bulunmaya başladılar. Ancak Konya'dan tanıdığı Ali Kemal Paşa kendisine bu hususta yardımcı oldu. Cin tayfasından da altı bin müridi bulun­duğu söylenmektedir.

Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.