SEYYİD NASUHÎ ÜSKÜDAR HAZRETLERİ

İstanbul

(d.1647 / ö.1718)

Osmanlı döneminde yetişen büyük velilerdendir. XVIII. yüzyıl başların­da yaşamıştır. Kastamonulu Şeyh Şa'ban-ı Veli Hazretleri'nin torunlarındandır. Babası, Sipahi Seyyid Nasuh Bey'dir. Adı, Muhammed'dir. Babasına nîsbetle Nasuhî denilmiştir. Üsküdar'da doğup yaşadığı için Üsküdari de denilmiştir. Doğum tarihi bilinmemektedir. 1057 (m.1647) yılında Üsküdar'da doğduğu tahmin edilmektedir. 1130 (m.1718) yılında yine İstanbul-Üsküdar'da vefat et­ti. Kabri, Üsküdar-Doğancılar'da Nasuhî Dergâhı bahçesindedir. Halen sevenlerince ziyaret edilmektedir. Zamanın ilimlerini tahsil ettikten sonra, Halvetiye şeyhlerinden ve Kara­baş Ali Efendi diye bilinen Ali Atvel Hazretleri'nin hizmetine girdi. Uzun bir terbiye ve riyazet döneminden sonra hilafet alarak veliler kervanına katıldı. Hocasının emriyle Mudurnu'ya giderek irşad faaliyetlerine başladı. On yıl ka­dar burada kaldıktan sonra yine hocasının emri üzerine Üsküdar'a döndü. Ho­cası Ali Atvel Hazretleri'yle birlikte Doğancılar semtinde dolaşırken, şimdiki dergâhın yerine geldiklerinde: "Oğlum! İnşallah bu yer senin sebebinle mamur hale gelir. Kıyamet gü­nüne kadar da "Mehmed Nasuhî Dergâhı" diye anılır" buyurdu. Muhammed Nasuhî Efendi, 1688 yılında Üsküdar Doğancılarda kendisi için bir dergâh inşa ettirmeye başladı. Bu dergâhın yapılışı sırasında Yeniçeri Ağası Hasan Paşa ona her türlü yardımda bulundu. Tasavvuf yolunda kurbiyyet, gavsiyyet ve ferdiyyet derecelerine ulaşmış olan Nasuhî Efendi'nin birçok kerametleri görüldü. Muhammed Nasuhî Efendi, yıllarca dergâhında irşad hizmetlerini sür­dürdü. Salı günleri Eyüp Sultan Camii'nde vaazlarına devam etti. 1714 yılında Kastamonu'ya gönderildi. Orada bulunduğu sürece yine irşad hizmetlerini de­vam ettirdi. Kastamonu'dan ayrılıp İstanbul'a hareket eden Nasuhî Efendi, Mudurnu'ya uğradı. Orada bulunan büyüklerin kabirlerini ziyaret etti. 1718 yılında yaptığı bir vaazda vefat edeceğini işaret etti. Bunu bir yol­culuğa çıkış şeklinde ifade ettiği için, önceleri Kastamonu'ya yapacağı bir yolculuk olarak değerlendirdilerse de daha sonra bunun dönüşü olmayan vefat yolculuğu olduğunu anlamakta gecikmediler. Kerametleri ve tasarrufları, aynen sağlığında olduğu gibi vefatlarından sonra da devam eden müstesna bir velidir. Nasuhî Efendi'nin yolunu devam ettiren halifeleri şunlardır:

Oğlu Şeyh Alâeddin Efendi,

Şaban Efendi,

Şaban Efendi'nin oğlu Mustafa Efendi,

Konurapa Şeyhi Muhammed Efendi,

Mudurnu Şeyhi Mustafa Efendi,

Serezli el-Hac Ömer Dede,

Mudurnu Şeyhi Abdullah Reşîd Efendi,

Ankara Şeyhi Derviş Efendi,

Arâkiyeci Mustafa Dede.

Bunlar Nasuhî Efendi'nin bizzat hilafet verdiği halifeleridir.

Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.