HARİRİZÂDE SEYYİD MUHAMMED KEMALEDDİN EFENDİ

İstanbul

(d.1850 / ö.1881)

Arif ve fazilet sahibi bir zat olup, 1267 (m.1850) yılında İstanbul’da doğ­du. Zahir ilimlerini usulüne göre devrin büyük âlimlerinden tahsil ettikten son­ra, babası Şeyh Abdurrahman el-Harîrî Hazretleri'nden Rufaî ve Halveti tari­katlarını alarak usulüne göre mücahede ve çalışmalarına devam ederek Şeyh Muhammed Enisü'l-Hüseynî ed-Dımeşkî'den tarikat tahsilini (sülukünu) tamamladı ve kendisinden hilafet aldı. Aslen Halepli olduklarından dolayı hicri 1286 yılında Halep'ten sonra Mısır'a giderek, dört ay kadar o yörede bulunan şeyhleri ile sohbette bulundu. Sonra İstanbul'a döndü. İstanbul'da, Hadis âlimlerinden Abdüllatif Buhari ve Şeyh Kasım Mağri­bî Hazretleri'nden “Buhari Şerif” ile “Müselselât-ı İbn Akiletil Mekkî” ve ben­zeri eserleri okudu. Hicri 1288 yılında büyük mutasavvıf Şeyh Seyyid Hoca Muhammed Nu­ri'l-Arabî el-Melâmî Hazretleri'nin sohbetleriyle şereflenerek Şeyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabî Hazretleri'nin "Füsûs" ve "Risâletü'l-Ehâdisiyye"siyle İbn Fârız'ın "Tâiyye Kasîdesi"ni öğrendi. Bu tarihten sonra, Hırka-i Şerif civarında bulunan evinde araştırmalarına ve yazım hayatına başladı. Rabbani telkin ve sohbetini taliplerinden de esirgemedi. Her gelene istidadı nispetinde yardımcı olmaya çalıştı. Birbirinden değerli eserleri ile irfan âlemine hizmette bulundu. 1299 (m.1881) yılında vefat ederek Eyüp'te, Hazreti Halid b.Zeyd (r.a.)'in yakınında bulunan Rufaîlerden Hasib Efendi Dergâhı’nın avlu­sunda, babasının kabrinin yanına defnolundu. Bir Arap şairinin: "İnne âsârenâ tedüllü aleynâ fenzurû ba'de mâ ilel asar" (Eserlerimiz, bi­zi anlatmaya yeterlidir. Bundan sonra bana değil, eserlerime bakınız) anlamın­daki beyti gereğince, fazilet ve kemali yazmayı başardıkları kırk küsur çeşitli konulardaki eserlerinden anlaşılacaktır. Harîrîzâde Kemaleddin Efendi Hazretleri'nin "Tibyânü'l-Vesâilü’l-Hakayık fî Beyâni Selâsilü't-Tarâik", önce Fatih kütüphanesine vakfedilmiş sonra Süleymaniye İslam Eserleri Kütüphanesi'ne alınmış olan bu kıymetli eser, Arapça olarak ve hece harfleri sırasına göre, üç büyük ciltten meydana gelmekte olup, 150 kadar Sünnî tarikatların pirlerinin hal tercümeleri ile kur­dukları tarikatların sülük ve kaynaklarını açıklayıcı bir eser olup Tarikatlar Kamusu yerinde bir şaheserdir. Bu eser henüz Türkçeye kazandırılmamıştır. Arapça aslı da basılamamış olup himmetli bir el beklemektedir. Diğer eserlerinin çoğunu Türkçe olarak kaleme almıştır. Eserlerinden "Kenzül Feyz-i fis Sülûki ve Âdâbit Tarîkil Halvetiyye’si, kendi el yazması ile bir nüsha Yahya Efendi Kütüphanesi'ndedir. Bir nüshası da Üsküdar'da, Seyyid Nasuhî Hazretleri'nin dergâhında bulunmaktadır.

Yüce Allah sırrını mukaddes kılsın.